Bursa’da kadın gazeteciler devrim yapmış!

Yaptığım iş ve bulunduğum konum gereği, siyasi yorumlardan kaçınmam gerekiyor.
Paylaş:
Bursa’da kadın gazeteciler devrim yapmış!

Yaptığım iş ve bulunduğum konum gereği, siyasi yorumlardan kaçınmam gerekiyor.

Bunun da nedeni çok basit aslında…

Demokrasisini tamamlamamış ülkelerde (bizimki gibi) insanların ne iş yaparsa yapsın, kendi hür düşüncelerinin olduğu kabul edilmez.

Her türlü düşünce ve sözler, kurumu ve temsil ettiği kişiyi bağlıyor maalesef… 

***

Bugün masanın öbür tarafında duran eski bir gazeteci olarak birkaç kelime yazmak istedim.

Bana bu satırları yazdıran ise aşağıda gördüğünüz bu fotoğraf oldu.

Her biri birbirinden değerli genç kadın muhabir arkadaşlarım. (Mahmut’u arada kaynattık. Kusura bakmasın.)

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla ve tüm Türkiye’de kitlesel eylemlere dönüşen olaylarda yanan her zaman gazeteciler oluyor. Bugüne kadar, eğer yanlış saymadıysam veya öğrenmediysem 30 gazeteci bu olaylar sırasında tutuklandı. (Bursa’daki basın örgütleri tutuklanan gazetecilerle ilgili bir açıklama yapsalardı veya yanında olduklarını haykırsalardı bilebilirdik belki!)

Her akşam eylemlerdeki atmosferi an be an ‘halkın haber alma hakkı’ ilkesi gereği aktaran sevgili muhabir arkadaşlarım, gecenin geç saatlerine kadar alanlardalar.

Ve artık, erkek egemen meslek olan gazetecilik mesleğinde bir devrim yaratarak erkeklerle eşitlemiş, hatta erkekleri geçmişler.

Bu fotoğrafa ilk yorumum tamamen bu oldu.

Baskı ortamı her zaman bir devrimle sonuçlanır.

Mesleğimizdeki erkek baskı ortamı da yine devrimle sonuçlanmış ve artık sahaya kadın gazeteciler dayanışma içinde hakim olmaya başlamış.

***

Ne var ki bunda der misiniz bilmem…

Ancak, yine kadın gazetecilerin kendi imkanlarıyla kurduğu ve 2 yılı aşkındır ilkeli duruşundan taviz vermeyen Bursa Tanık gazetesinin YouTube kanalına konuk olan Yasemin Güler’in anlattıklarını dehşetle dinledikten bu devrimin olabileceğine inanmıyordum.

Yasemin Güler'in anlattıklarını bu linke tıklayarak izleyebilirsiniz...

https://www.youtube.com/watch?v=3tvYGNz9UPI

Bu noktada bir parantez açmak istiyorum... 

(Bursa Tanık gazetesinin kurucularından biri olan Sibel Kahraman, tanıdığım en ilkeli ve duruşu olan, gazetecilerden biri. Eylemleri karnındaki bebekle takip etmeye çalıştı. Polisin biber gazıyla, kalabalığın izdihamı arasına sıkışmış bir gazeteci. O, doğacak çocuğu daha özgür bir ülkede yaşaması için elinden geleni yaptı.

Arkadaşı olarak onunla ne kadar gurur duyduğumu bilmesini isterim.)

Kapattım parantezi ve devam ediyorum.

***

Gazetecilik mesleği adına gerçekten mutlu oldum, gurur duydum… 

Fakat daha sonra şunlar geldi aklıma:

Bir ideal uğruna sokaklarda olan kadın gazeteciler gecenin bir vaktine kadar, bugünkü Türkiye ortamında, tutuklanma ve hatta saldırıya uğrama riskini göze alarak bu işi neden yapıyorlar?

Para için mi?

Geçinmek için mi?

Bir şeyleri kanıtlamak için mi?

Soruları çoğalttıkça çoğaltırız elbette…

Ama hepsinin cevabı aynı olacak.

Yaptıkları işi sevdikleri için…

Şimdi fotoğrafta tekrar bakmanızı istiyorum.

Her birinin banka hesaplarına bakalım hatta.

Bu yıl maaşları 22 bin 104 lira. Yani devletin belirlediği en düşük ücret tarifesi.

Değilse bile, asgari ücretin komşu ücretleridir.

Mesela, 25 bin TL alan kendini mutlu hissediyordur.

Mesela, 30 bin TL alan ise kendini zengin hissediyordur.

Ama eminim ki, Bursa’da aralarında aylık geliri asgari ücrete erişemeyen arkadaşlarım veya maaşını zamanında alamayan bile vardır…

Eğer, mesele para olsaydı…

Üç harfli marketlerde kasiyerlik yaparak daha fazla kazanabilirlerdi. Hatta, hem mesai saatleri belli olur, hem de tutuklanma, saldırıya uğrama, taciz, riskleri olmazdı.

Demek ki mesele para değil, mesleğe olan tutku!..

***

Son Not:

Değerli muhabir arkadaşlarım… Ve sizden sonra gelecek olanlar…

Umarım, bir gün hak ettiğiniz değerde kazanç sağlayabilirsiniz.

Benzer Haberler:

Yorum

    Bu habere henüz hiç yorum yapılmamış.

    YORUM YAZIN

Bursa’da kadın gazeteciler devrim yapmış!