Kaçak olarak kurulan mahallelerden biri Panayır Mahallesi…

Daha önce de ‘Kaçak mahallelere ilk bakış!’ başlığında ve ‘Panayır'da geri dönüşü olmayan yol!’ başlığında iki kez dile getirmiştim Panayır Mahallesi’nde yapılmak istenen kentsel katliamı…

Fakat yine de bir hatırlatmakta fayda var…

4 Ocak 2023 tarihinde Osmangazi Belediye Meclisi’nde gündeme alınan en önemli maddelerden biri de Panayır Mahallesi’nin kentsel dönüşümüydü.

Aslında Panayır Mahallesi’nin ilk başvurusu 2020 yılında…

Yani 3 yıldır sürüyor bu dönüşüm ve yenilenme mücadeleleri.

Ama kısaca anlatmak gerekirse,

Panayır Mahallesi’nde belirlenen ada ve parsellerden kentsel dönüşüme başlamak bir emsal artışı isteniyor. Şu anda köy imarı olan 2,5 katın 6-7-8 kata yükseltilmesini istiyorlar.

Eğer bu emsal artırılırsa kaçak yaptıkları binalardan müteahhitle anlaşarak kurtulabilecekler ve depreme dayanıklı, doğalgazı olan binalara sahip olacaklar.

Ama burada farkına varılmayan ise şehir planı!..

Yani bugün kaçak olarak yapmış olduğun 3 katı müteahhide veririm, 8 katlı binadan sana 3 daire vermesini beklemek büyük bir hayalperestlikten başka bir şey değildir.

Neyse ki, hukuk devleti olduğumuz için bugüne kadar meclisin almış olduğu kararlar neticesinde bu kentsel katliama izin verilmemiş.

Aynı zamanda TMMOB ve Mimarlar Odası’nın da dosyaya ‘Kentsel Dönüşüm’ şehri koyması da gelen bilgiler arasında.

Ancak vatandaş muhtar önderliğinde mücadelesinden vaz geçmiyor…

Son olarak 4 Ocak’ta Muhtar Binali Taş ve azaları Osmangazi Belediye Meclisi’ne de katıldı…

Hatta toplantı sonrası da sosyal medya hesabından aşağıdaki paylaşımı yaptı…

Şimdi bu cevabı gerçekten anlamış değilim.

Yani…

Bugüne kadar burası çarpık kentleşmeden dolayı ve kaçak yapılardan dolayı zorluk çekti, bu evleri yenilememiz lazım… Lazım da bu yaptığınız planın çarpık kentleşmeyi düzelteceği nereden aklınıza geliyor? Bizim önümüzde koskoca Doğanbey TOKİ örneği yok mu?

İktidarından muhalefetine kadar herkesin karşı çıktığı, dünya mimarlık ve şehir plancılığı derslerine kötü örnek olarak geçmiş Doğanbey TOKİ’lerden hiç mi ders alınmadı?

İnsanların rahatça ve insanca yaşaması gerekiyor. Kaçak binayı yıkıp, yerine aynısını aynı yere yüzde yüz kat artışıyla yapılabilir mi?

Yollar genişlemiyor, yeşil alanlara ve parklara yer yok…

Altyapısı kesinlikle kaldırmayacak…

Cem Kürşad’ın özellikle “Akademik Odalar’ın dediği gibi yaparsak mahallenin yarısını yıkmak zorunda kalırız” demesi ve bundan yakınması gerçekten anlaşılır değil!..

Evet…

Şehirler böyle kurulur.

Kentsel dönüşüm böyle yapılır…

Ancak yeşil alana kalan parsellerdeki hak sahiplerine yapılacak olan binalardan daire verirseniz iş çözülür. Ama bu sefer de müteahhit kazanamaz!..

Bu yüzden zaten kentsel dönüşüm devletin işidir diyoruz ya…

Doğal gaz bahanesi var bir de işin…

Unutmamak lazım bir de deprem bahanesi var!..

Neyse…

***

İYİ Partili Büşra Şahin, ortada bir mahkeme kararının olduğunu ve bu şekilde çözülemeyeceğini ısrarla söylemesine rağmen yine de sonuç değişmiyor.

Akademik Odaların itirazları da bir kez daha ‘Siyasi’ olarak nitelendiriliyor…

Ben Akademik Odalar’ın açtığı öyle davalar gördüm ki…

Ve en çok dava da Nilüfer Belediyesi’ne açılmış durumda!.. Eğer gerçekten siyasi olduğunu düşünüyorsanız, yine de siz bilirsiniz. Ama iş sadece üzerinden atmaksa…

***

Son Not!..

Son sözlerimi İYİ Parti Grup Sözcüsü Büşra Şahin’e ayırmak istiyorum.

Siyaset gerçekten herkesin yapabileceği bir iş değil… Ağır baskı altında bile söyleyeceğini söyleyebilmelisin.

Şimdi bu cevabı gerçekten anlamış değilim.

Yani…

Bugüne kadar burası çarpık kentleşmeden dolayı ve kaçak yapılardan dolayı zorluk çekti, bu evleri yenilememiz lazım… Lazım da bu yaptığınız planın çarpık kentleşmeyi düzelteceği nereden aklınıza geliyor? Bizim önümüzde koskoca Doğanbey TOKİ örneği yok mu?

İktidarından muhalefetine kadar herkesin karşı çıktığı, dünya mimarlık ve şehir plancılığı derslerine kötü örnek olarak geçmiş Doğanbey TOKİ’lerden hiç mi ders alınmadı?

İnsanların rahatça ve insanca yaşaması gerekiyor. Kaçak binayı yıkıp, yerine aynısını aynı yere yüzde yüz kat artışıyla yapılabilir mi?

Yollar genişlemiyor, yeşil alanlara ve parklara yer yok…

Altyapısı kesinlikle kaldırmayacak…

Cem Kürşad’ın özellikle “Akademik Odalar’ın dediği gibi yaparsak mahallenin yarısını yıkmak zorunda kalırız” demesi ve bundan yakınması gerçekten anlaşılır değil!..

Evet…

Şehirler böyle kurulur.

Kentsel dönüşüm böyle yapılır…

Ancak yeşil alana kalan parsellerdeki hak sahiplerine yapılacak olan binalardan daire verirseniz iş çözülür. Ama bu sefer de müteahhit kazanamaz!..

Bu yüzden zaten kentsel dönüşüm devletin işidir diyoruz ya…

Doğal gaz bahanesi var bir de işin…

Unutmamak lazım bir de deprem bahanesi var!..

Neyse…

***

İYİ Partili Büşra Şahin, ortada bir mahkeme kararının olduğunu ve bu şekilde çözülemeyeceğini ısrarla söylemesine rağmen yine de sonuç değişmiyor.

Akademik Odaların itirazları da bir kez daha ‘Siyasi’ olarak nitelendiriliyor…

Ben Akademik Odalar’ın açtığı öyle davalar gördüm ki…

Ve en çok dava da Nilüfer Belediyesi’ne açılmış durumda!.. Eğer gerçekten siyasi olduğunu düşünüyorsanız, yine de siz bilirsiniz. Ama iş sadece üzerinden atmaksa…

***

Son Not!..

Son sözlerimi İYİ Parti Grup Sözcüsü Büşra Şahin’e ayırmak istiyorum.

Siyaset gerçekten herkesin yapabileceği bir iş değil… Ağır baskı altında bile söyleyeceğini söyleyebilmelisin.

Büşra Şahin ise henüz 34 yaşına geçen hafta girdi. Ve 4 yıldır Osmangazi Belediyesi Meclisi’nde siyasi mücadele veriyor. Grubu sadece 3 kişi… Ama en doğru çıkışları da o yapıyor.

Ne kadar doğru sorular sorsa da hamleler yapsa da basında yer alamıyor.

Bir tripod, bir telefon… Sırası geldiğinde kayda giriyor ve konuşmaya başlıyor.

Daha sonra verdiği önerileri parça parça kesip kendi sosyal medyasında paylaşıyor.

Yani bir nevi kendi medyasını oluşturuyor.

Bu nedenle verdiği mücadeleyi bir kez daha kutluyorum…